OT İLAÇLARINA (HERBİSİT) KARŞI DİRENÇ OLUŞUMU VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

15 11 2018

17 Nisan 2010

Yasin Emre KİTİŞ 1            Engin YÜCEL 2

1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ISPARTA

2 Harran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ŞANLIURFA

Tarım alanlarını genişletmenin zor olduğu günümüz koşullarında, birim alandan elde edilen ürünün kalite ve miktarını artırmak, bunu yaparken de tarımın sürdürülebilirliğini göz önünde bulundurmak, artan dünya nüfusunun beslenmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun için yetiştiricilikte uygulamaya konulan yeni tekniklerin yanı sıra kültür bitkilerinde önemli verim kayıplarına sebep olan hastalık, böcek ve yabancı otların mücadelesinde de önemli adımlar atılmıştır. Ancak söz konusu zararlıların mücadelesinde, özellikle entensif tarım yapılan alanlarda, uygulamasının kolay olması, kısa sürede etki göstermesi ve diğer yöntemlere göre ucuz olması nedeniyle daha çok kimyasal mücadele metotları tercih edilmektedir. Bu da yoğun pestisit kullanımına bağlı olarak, toprakta, suda ve gıda maddelerinde kalıntı sorunu oluşması, hedef dışı organizmaların olumsuz yönde etkilenmesi, çevre kirliliğinin artması ve segetal florada değişikliklerin meydana gelmesi gibi, gerek çevre, gerekse insan sağlığı bakımından çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bunlara ek olarak, zararlı gruplarının pestisitlere karşı direnç kazanması, son yıllarda karşımıza çıkan önemli problemlerden biridir.

Tarım ilaçlarının kullanımı 1940’lardan sonra oldukça hızlı bir şekilde artmış ve geliştirilen yeni tarım teknikleri ile birlikte, iş gücünün pahalılaşması tarım ilaçları arasında herbisitlerin daha fazla kullanılmasına neden olmuştur. Nitekim bugün tüm dünyada kullanılan pestisitlerin %43’ünü herbisitler oluşturmaktadır (Hopkins, 1989). Bu da yabancı otların herbisitlere karşı göstermiş olduğu dayanıklılıkta önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Yabancı otların herbisitlere karşı oluşturduğu direnç ya da dayanıklılık; bir bitkinin değişik kimyasal sınıflardan herbisitlere, sahip olduğu genetik özellikler sayesinde karşı koyabilme özelliği olarak tanımlanır. Bu iki şekilde oluşur. Birincisi, o kimyasal gruba dayanıklılığı sağlayan gen ya da gen gruplarına daha önceden sahip olan bitkilerin aynı türe ait populasyon içerisinde doğal seleksiyon yoluyla baskın hale gelmesi şeklindedir. İkincisi ise, aşırı ve sık herbisit kullanımına bağlı olarak, bitkilerde meydana gelen mutasyonlar sonucu ortaya çıkar (Anonim, 2002). Bir bitki herbisitlere karşı 3 şekilde dayanıklılık gösterir; birincisi, bitki, herbisitin etkili olduğu hedef enzimi daha fazla miktarda üretir. İkincisi, bitki bünyesi içerisinde herbisitin etkili olduğu enzimin yerine aynı görevi yapan farklı bir enzim sentezlenir. Üçüncüsü ise, bitki metabolizma faliyetlerini artırarak, bünyesinde bulunan herbisiti detoksifiye eder (Moss, 2002). Her üç etki mekanizması da yukarıda bahsedildiği üzere bitkide daha önceden var olan ya da daha sonra mutasyonlar sonucu ortaya çıkan gen ya da gen grupları tarafından gerçekleştirilir.

Bugün tüm dünyada 115’i çift çenekli, 80’i tek çenekli olmak üzere toplam 195 yabancı ot türünde dayanıklılık tespit edilmiştir (Anonim, 2010). Dayanıklı yabancı ot türleri en fazla, başta buğday olmak üzere, arpa, mısır, çeltik ve soya fasulyesi gibi tarla bitkileri içerisinde görülmektedir (Heap ve LeBaron, 2001). Dünyada dayanıklılık probleminin en fazla görüldüğü ülkelere baktığımızda, A.B.D., Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya gibi entensif tarım yapılan ve yoğun tarım ilacı kullanan ülkelerin başı çektiğini görmekteyiz. Ülkemizde ise şu ana kadar 4 yabancı ot türünde dayanıklılık tespit edilmiştir. Tespit edilen türlerin hepsi Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında rapor edilmiştir (Uludağ ve ark., 2001; Uludağ ve ark., 2003; Yücel, 2004; Avcı ve ark., 2009). Dikkat edileceği üzere, ülkemizde saptanan dayanıklı yabancı ot türleri, herbisit kullanımının en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Çukurova Bölgesi’nde saptanmıştır. Ülkemizde herbisitlere karşı direnç geliştirmiş yabancı ot türünün maalesef daha fazla sayıda olduğu tahmin edilmektedir. Ancak şu ana kadar bunları belirleyecek sayıda çalışma yapılmadığı gibi, bu konuda yetişmiş eleman sayısı da çok azdır.

Herbisitlere karşı dayanıklılığın oluşmasındaki en büyük faktör, özellikle monokültür tarım yapılan alanlarda aynı herbisitin ya da aynı etki mekanizmasına sahip herbisitlerin sık ve arka arkaya kullanılmasıdır (Moss, 2002). Bu nedenle dayanıklılığın önlenmesindeki en önemli hususlardan biri, etki mekanizması farklı herbisitleri rotasyona sokmaktır. Aynı etki mekanizmasına sahip herbisitler aynı alanda en fazla 2 kez araka arkaya uygulanmalıdır. Herbisitlere karşı dayanıklılığın önlenmesinde dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir nokta kültür bitkilerine ekim nöbeti uygulamaktır. Aynı alanda yetiştirilen kültür bitkisinin değişmesiyle, o kültür bitkisine ait yabancı ot populasyonu, bunlara karşı kullanılan herbisitler ve uygulanan kültürel işlemler de değişecektir. Böylece bir alana belirli bir yabancı ot grubunun yerleşmesi ve bunlara karşı devamlı aynı herbisitlerin kullanılması engellenmiş olacaktır. Bunun yanı sıra zorunlu olmadıkça herbisitler kullanılmamalı ve uygun olan yerlerde mekanik yabancı ot kontrol yöntemleri ile herbisitler kombine edilerek, ilaç kullanımı azaltılmalıdır. Herbisitlere karşı dayanıklılığın engellenmesi ile ilgili yukarda bahsedilen önlemlere ek olarak şunlar söylenebilir: Minimum doz çalışmaları yapılarak, herbisitlerin etkili oldukları minimum uygulama dozları tespit edilmelidir. Yabancı otların ekonomik zarar eşikleri belirlenmeli ve herbisitler bu eşikler baz alınarak uygulanmalıdır. Kritik periyot çalışmaları yapılarak, sadece gerekli olduğu dönemde herbisit uygulaması yapılmalıdır. Toprak işleme ve hasat ekipmanlarının tarlalardan çıkarılmadan önce temizlenmesi ile de dayanıklı yabancı ot tohumlarının yayılması büyük ölçüde engellenebilir.

Dayanıklılığın erken dönemde fark edilmesi ve önlem alınması da dayanıklılığın gelişmesini önlemede oldukça önemlidir. Herhangi bir yabancı ot türünün bir herbisit ya da herbisit grubuna karşı dayanıklılık oluşturduğu pratikte şu şekilde anlaşılabilir: İlaçlama esnasında bir uygulama hatası yapılmamış ise, aynı tarlada aynı türe ait yabancı otlardan bir kısmı herbisit uygulaması sonucu ölmüş, diğer bir kısmı hala canlı ise, muhtemelen canlı kalan bitkilerde bir dayanıklılık söz konusudur. Eğer böyle bir durum söz konusu ise, dayanıklı birey sayısının daha fazla artmaması için yukarıda bahsedilen önlemlere dikkatle uyulmalı ve canlı kalan yabancı otlar başka yöntemler kullanılarak, tohum bağlamadan en kısa zamanda yok edilmelidir. Ancak bu şekilde olası bir dayanıklılığın önüne geçilebilir. Bunun için de herbisit uygulamalarını takiben sık aralıklarla arazi gözlemlerinin yapılması dayanıklılığın erken dönemde tespiti açısından oldukça önemlidir.

Unutulmamalıdır ki dayanıklılık bir kez oluşmuşsa bunu geriye döndürmek mümkün değildir ve aynı herbisitiler yoğun ve sık kullanılmaya devam edildikçe dayanıklı bireylerin sayısı katlanarak artacak, önce tarlalara sonra bölgeye hakim olacaktır. Geniş alanlarda ve bazı kültürlerde herbisitlere alternatif bir kontrol yönteminin şu an için olmadığı, etki mekanizması farklı yeni bir herbisit keşfetmenin çok zor olduğu, dayanıklı türlerden akraba türlere gen kaçışlarının olduğu ve bu yabancı otlara ait tohumların toprakta yıllarca canlı kaldığı düşünülürse, bir süre sonra baş edilemez süper yabancı otların ortama hakim olması kaçınılmaz olacaktır.

KAYNAKLAR
Anonim, 2002. HRAC (Herbicide Resistance Action Committee) Web Sitesi. http://www.hracglobal.com
Anonim, 2010. http://www.weedscience.org/In.asp
Avcı, Ç., Bozdoğan, O., Uygur, F.N., 2009. Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında görülen önemli yabancı otların buğday herbisitlerine karşı dayanıklılığının araştırılması. Türkiye III. Bitki Koruma Kongresi, Van, 292.s.
Heap, I. ve LeBaron, H., 2001. Introduction and Overiew of Resistanace. In: Herbicide Resistance and World Grains (S.B. Powles and D.L. Shaner, Editors), pp. 1-22, New York, USA, CRC Press, 308p.
Hopkins, W.L., 1989. A global evaluation of new herbicide activity: 1984-1988 It is changing dynamics and look at it’s future direction. BCPC, Weeds 1: 231-236.
Moss, S.R., 2002. Herbicide Resistant Weeds. Weed Management Handbook, 225-252 s.
Uludağ, A., Nemli, Y., Rubin, B., 2001. Yabani Yulafta (Avena sterilis L.) Cladinofopa Dayanıklılık Üzerine Çalışmalar. Türkiye III. Herboloji Kongresi Bildiri Özetleri, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Ankara.
Uludağ, A., Temel, N., Nemli, Y., 2003. APP-resistant Black Grass (Alopecurus myosuroides) in Turkey. Proceedings of 7th EWRS Mediterranean Symposium, Adana / Turkey
Yücel, E., 2004. Çukurova Bölgesi Buğday Ekim Alanlarında Sorun Olan Kısır Yabani Yulaf (Avena sterilis L.)’ın Bazı Herbisitlere Karşı Ortaya Çıkan Dayanıklılık Sorunlarının Araştırılması. Çukurova Üni. Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi, Adana, 67 s.

KAYNAK: KİTİŞ Y.E., YÜCEL E., 2010. Ot İlaçlarına (Herbisit) Karşı Direnç Oluşumu ve Alınması Gereken Önlemler. Ekoloji Magazin, Sayı: 27, 84-89 s.

pdf1

İndir / download





Denizli ili dane mısır yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesiyle ilgili karşılaşılan sorunların anket yoluyla belirlenmesi

19 04 2017

Yasin Emre KİTİŞ1, Yasin KILIÇ2

1Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Antalya, Türkiye

 emrekitis@akdeniz.edu.tr

2Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Isparta, Türkiye

Özet

Mısır (Zea mays L.) gerek dünyada gerekse ülkemizde buğdaydan sonra en fazla üretilen tahıl grubunu oluşturmaktadır. Bu yoğun üretime paralel olarak tarımsal açıdan zararlı etmenlerin yoğunluğu da artmaktadır. Mısır üretimini sınırlayan bu zararlı gruplardan biri de yabancı otlardır. Yabancı otlar mısır bitkisiyle rekabete girerek doğrudan verimi azaltmakla kalmayıp, bir takım hastalık ve böceklere de konukçuluk etmek suretiyle ayrıca zarar vermektedir. Bu çalışma Denizli ilinde yetiştirilen önemli kültür bitkilerinden biri olan mısırda, sorun olan yabancı otların mücadelesi ve karşılaşılan sorunların belirlenmesi amacıyla üreticilerle birebir yapılan anket çalışması şeklinde yürütülmüştür. Anket yapılacak kişi sayısı, mısır üretiminin en fazla yapıldığı ilçelerdeki ekim alanı miktarları dikkate alınarak tartılı ortalama yöntemine göre belirlenmiştir. Buna göre; Denizli Merkez ilçede 50, Sarayköy ilçesinde 25, Çal ilçesinde 15, Acıpayam, Akköy ve Çameli ilçelerinde 10 olmak üzere toplam 120 çiftçi ile anket çalışması yapılmıştır. Toplam 32 sorunun sorulduğu çalışmada, seçeneklere verilen cevaplar oransal olarak dağıtılarak değerlendirilmiştir. Yapılan anket çalışması sonucunda; üreticilerin büyük bölümünün (%78) 50-200 da alanda mısır üretimi yaptığı ve yaklaşık yarısının (%49) mısır yetiştiriciliğinde karşılaşılan bitki koruma sorunlarından en önemlisinin yabancı otlar olduğunu belirtmiştir. Üreticilerin %97’sinin yabancı otlarla mücadelede kimyasal ilaçları tercih ettiği ve %89’nun çıkış sonrası herbisitleri kullandıkları belirlenmiştir. Üreticilerin hiçbiri herbisitleri başka ilaçlarla ya da gübrelerle karıştırmamaktadır. İlaçlamaların genellikle (%82) sabah saatlerinde yapıldığı beyan edilmiştir. Üreticilerin %89’u yabancı otlara karşı yapılan ilaçlı mücadeleden bekledikleri faydayı gördüklerini ifade etmiştir. Üreticilerin %84’ü herbisitlerin pahalı olmadığını düşünmekte ve %98’i herbisit uygulamasının bir sezondaki toplam masraf içinde %10’u geçmediğini belirtmektedir. Üreticilerin tamamı tarım ilaçlarının sağlık açısından bir tehdit olduğunu düşünmekte fakat %73’ü ilaçlama esnasında hiçbir koruyucu önlem almamaktadır. %16’sı sadece maske, %6’sı sadece eldiven, %2’si maske ve eldiven, %1’i maske ve gözlük, %1’nin sadece gözlük kullandığı, hepsini birden kullanan üretici oranının ise %1 olduğu belirlenmiştir. Üreticilerin %55’inin boş ilaç kutularını, ilacın hazırlandığı yerde bıraktığı, %43’nün çöpe attığı, ancak %1’nin ise yakarak imha ettiği anlaşılmıştır. Üreticilerin %98’i herbisitlerden dolayı münavebe bitkisinde herhangi bir fitotoksite olmadığını ifade etmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mısır bitkisi, yabancı ot, mücadele, herbisit

Kaynak : KİTİŞ, Y.E., KILINÇ, Y., 2016. Denizli ili dane mısır yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesiyle ilgili karşılaşılan sorunların anket yoluyla belirlenmesi. 1st International Mediterranean Science and Engineering Congress, October 26-28, 2016, Adana/Turkey, 3980 pp.

İndir / download





Bazı toprak herbisitlerinin mikorizal fungus Glomus intraradices’in kök kolonizasyonu ve spor sayısı üzerine olan etkileri

19 04 2017
The effects of some soil herbicides on root colonization and spore number of mycorrhizal fungi Glomus intraradices

Kaynak: KİTİŞ, Y.E., YAZIR, B., ÖZGÖNEN ÖKAYA, H., 2016. Bazı toprak herbisitlerinin mikorizal fungus Glomus intraradices’in kök kolonizasyonu ve spor sayısı üzerine olan etkileri. Biological Diversity and Conservation, 9(2): 1-7.

İndir / download





Mısır Yetiştiriciliğinde Farklı Dozlarda Alev Uygulamasının Yabancı Ot Kontrolüne Etkisinin Belirlenmesi

11 02 2014

Türkiye V. Bitki Koruma Kongresi

3-5 Şubat 2014, Antalya

Mısır Yetiştiriciliğinde Farklı Dozlarda Alev Uygulamasının Yabancı Ot Kontrolüne Etkisinin Belirlenmesi

Tolga ÇOLAKOĞLU1        Yasin Emre KİTİŞ2*

1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ISPARTA

2 Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ANTALYA

* Sorumlu yazar: emrekitis@yahoo.com

Deneme, SDÜ, Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne ait arazide, 2013 yılında kurulmuştur. Mayıs ayının ilk haftası bir dekarlık alana mısır (Zea mays L. cv. “Dekalp”) ekimi yapılmıştır. Denemede 13 farklı uygulama yer almıştır. Alev uygulamalarında üç farklı doz (2.16, 3.24 ve 4.32 kg LPG/da) kullanılmış ve sadece sıra üzerindeki yabancı otlara uygulanmıştır. Her doz için bir kez alevleme + sıra arası çapa, sadece bir kez alevleme ve iki kez alevleme olmak üzere dokuz alev uygulaması yapılmıştır. Alevleme mısırın üç yapraklı döneminde uygulanmış, iki kez alev uygulamasında ise yedi yapraklı dönemde tekrar edilmiştir. Uygulamalar 1.8 km/h sabit hızda, traktöre entegre edilen basınç ayarlı alevleme makinesi ile yapılmıştır. Alev uygulamasıyla aynı dönemde, tek başına ve ara çapasıyla kombineli olmak üzere iki herbisit uygulaması yapılmıştır. Bu amaçla 15 g/da dozda foramsulfuron etkili maddeli herbisit kullanılmıştır. Denemede ayrıca tek başına ara çapası ve yabancı otlu kontrol uygulamaları yer almıştır. Deneme, tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü kurulmuştur. Uygulamaların yabancı otlar ve mısırın gelişimi üzerine etkisi periyodik gözlemlerle belirlenmiştir. Mısırın kritik periyodu içerisinde yapılan gözlemler dikkate alındığında, ara çapasıyla kombine edilen alev uygulamalarında yabancı otların kaplama alanı ortalama % 7, ara çapasıyla kombineli herbisit uygulamasında % 13, tek başına herbisit uygulamasında % 44, kontrolde ise % 81 olarak saptanmıştır. Deneme süresince yapılan tüm gözlemler dikkate alındığında, tüm uygulamaların kontrole göre yabancı otlanmayı azalttığı, en iyi sonucun ara çapasıyla kombine edilen alev uygulamalarından alındığı, bunu herbisit + ara çapası uygulamasının takip ettiği görülmüştür. Mısır bitkisinin tane verimine bakıldığında, en yüksek verim 1336 kg/da ile yüksek dozda alev + çapa uygulamasından elde edilmiş, bunu 1284 kg/da ile herbisit + çapa uygulaması takip etmiştir. Bu sonuçlar dikkate alındığında, alevlemenin kimyasal mücadeleye alternatif, etkin bir mücadele yöntemi olabileceği anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yabancı ot, mısır, alevleme

 Determination of the Effect of Flaming at Different Doses on Weed Control in Maize Cultivation

 The experiment was established in Agricultural Research and Application Center of Süleyman Demirel University in 2013. Maize (Zea mays L. cv. “Dekalp”) was sown in area of one decare in the first week of May. 13 different applications took part in the experiment. Three different doses (21.6, 32.4 and 43.2 kg LPG/ha) were used in flame applications and only applied on rows. Once flaming + hoeing between rows, only once flaming and twice flaming applications were performed for each dose. Flaming was applied to the three leaf period of corn and was repeated in the seven leaf period for twice flaming application. The applications were performed with pressure adjustable flame machine integrated into the tractor at 1,8 km/h constant speed. Two herbicide applications that one of them was only herbicide, another was combining with hoeing were performed at the same time of flaming. For this purpose, the herbicide including foramsulfuron as an active ingredient was used at 150 g/ha dose. The applications that only hoeing between rows and weedy control were also performed in the experiment. The experiment was established a randomized complete block design with four replications. The effects of the applications on weeds and corn development periodically observed. According to observation in critical period of maize, weed cover proportion was found mainly 7% in flaming applications combining with hoeing. Weed cover ratios in herbicide + hoeing, only herbicide and weedy control applications were found 13%, 44% and 81% respectively. According to all observations made during the experiment, all applications reduced weed population according to control. The flaming applications combining with hoeing was found the most effective treatments. The second best result was held from herbicide + hoeing application. According to grain yield values, the highest yield (13360 kg/ha) was held from high dose flame + hoeing application. The second best result (12840 kg/ha) was obtained from herbicide + hoeing application. According to these results, it is understood that flaming can be effective alternative to chemical control.

Keywords: Weed, maize, flaming

Kaynak : ÇOLAKOĞLU, T., KİTİŞ Y.E., 2014. Mısır Yetiştiriciliğinde Farklı Dozlarda Alev Uygulamasının Yabancı Ot Kontrolüne Etkisinin Belirlenmesi. Türkiye V. Bitki Koruma Kongresi, 3-5 Şubat 2014, Antalya, 382. s.

İndir

İndir





.:: Diğer Yazılarım ::.

8 10 2012

Değişik zamanlarda yayınlanan ve burada yer almayan bazı yazılarıma aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

KİTİŞ Y.E., 2009. Tarım İlaç ve Reçete Sistemi. Meyve Sebze Dünyası, Sayı: 22, 24-25 s.

KİTİŞ Y.E., 2009. Yeni Bir Teknoloji Ürünü: “Malç Tekstili”. Meyve Sebze Dünyası, Sayı: 23, 50 s.

KİTİŞ Y.E., 2010. Gen-Etiği Değiştirilmiş Organizmalar. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yayın Organı Ekin Bülteni Sayı: 27, 5-6 s.

KİTİŞ Y.E., 2010. Meyve Bahçelerinde Örtücü Bitki Kullanımı. Tarım Türk Dergisi, Sayı: 22, 36-38 s.

KİTİŞ Y.E., YÜCEL E., 2010. Ot İlaçlarına (Herbisit) Karşı Direnç Oluşumu ve Alınması Gereken Önlemler. Ekoloji Magazin, Sayı: 27, 84-89 s.

KİTİŞ Y.E., 2010. Yabancı Ot Mücadelesinde Yeni Bir Yöntem: “Alevleme”. Tarım Türk Dergisi, Sayı: 24, 52-54 s.

KİTİŞ Y.E., 2011. Çim Alanlarında Yabancı Ot Mücadelesi. Tarım Günlüğü Dergisi, Sayı: 2, 18-22 s.

KİTİŞ Y.E., UYGUR F.N., 2011. Yabancı Ot Mücadelesinde Allelopatinin Kullanımı. Tarım Türk Dergisi, Sayı: 29, 84-85 s.

KİTİŞ Y.E., 2011. Parazit Yabancı Otlar ve Mücadelesi. Tarım Günlüğü Dergisi, Sayı: 6, 34-42 s.

KİTİŞ, Y.E., 2012. Solarizasyon Nedir? Nasıl Uygulanır? Tarım Günlüğü Dergisi, Sayı: 10, 34-37 s.

KİTİŞ, Y.E., ONAT, O., 2012. Isparta İli ve Yakın Çevresindeki Bazı Önemli Tarihi Yapılarda Görülen Yabancı Ot Türleri. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 16(3), 333-341.

KİTİŞ Y.E., 2011. Mısır (Zea mays L.) Ekim Alanlarında Yeni Bir Yabancı Ot Kontrol Yöntemi: “Alevleme”. 9. Tarla Bitkileri Kongresi, 12-15 Eylül 2011 Bursa. 1813-1816. (3. cilt)