PLASTİK TOPRAK ÖRTÜLERİNİN YABANCI OT KONTROLÜ VE DOMATES VERİMİNE ETKİLERİ

16 01 2019

EFFECTS OF PLASTIC SOIL COVERS ON WEED CONTROL AND TOMATO YIELD

Yasin Emre KİTİŞ1             Gürsel KARACA2

1Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, II. Blok, 07058, Antalya, Turkey

2Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Isparta, Turkey

ÖZET

Bu çalışmada, plastik toprak örtüsü kullanımının domates verimini ve yabancı ot gelişimini nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu amaçla, açıkta yetiştirilen domates bitkilerinin altına 20 mikron kalınlığında şeffaf ve siyah renkli polietilen toprak örtüleri serilmiştir. Belirli aralıklarla gözlemler yapılarak, polietilen örtü uygulamasının yabancı ot gelişimine etkisi kontrole göre kıyaslanmıştır. Kontrole göre siyah örtü uygulamasında %94.3, şeffaf örtü uygulamasında ise %51.6 oranında yabancı ot kontrolü sağlanmıştır. Verim ve ilgili parametrelerin de araştırıldığı çalışmada; En yüksek verim (9752.1 kg/da) şeffaf örtü uygulamasından elde edilmiştir. Meyve ağırlığı (125.5 g) ve kuru madde oranı (%3.17) bakımından en yüksek değerler siyah örtü uygulamasından, meyve asitliği (4.5) ve delinme direnci (1.49 kg/cm²) bakımından en yüksek değerler kontrolden, kök ağırlığı (59.2 g) ve toprak sıcaklığı bakımından en yüksek değerler ise şeffaf örtü uygulamasından elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Domates, yabancı ot kontrolü, malçlama

ABSTRACT

In this study, it was investigated that how the use of plastic soil cover affects the tomato yield and weed development. For this purpose, 20 micron thick transparent and black colored polyethylene soil covers were laid under the tomatoes grown in the open field. By observations at certain intervals, the effect of polyethylene covering application on weed development was compared to the control. According to the control, black polyethylene application provided 94.3% and transparent polyethylene provided 51.6% weed control. In the study that investigated the yield and related parameters; the highest yield (9752.1 kg / da) was obtained from transparent cover application. The highest values in terms of fruit weight (125.5 g) and dry matter proportion (3.17%) were obtained from black cover application. While the highest values for fruit acidity (pH 4.5) and penetration resistance (1.49 kg / cm²) were obtained from the control, the highest values for root weight (59.2 g) and soil temperature were obtained from transparent cover application.

Keywords: Tomato, weed control, mulching

pdf1

İndir / download





SERİK (ANTALYA) İLÇESİ ÖRTÜALTI DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SORUN OLAN YABANCI OTLARIN YAYGINLIK VE YOĞUNLUKLARININ BELİRLENMESİ

16 01 2019

Yasin Emre KİTİŞ               Berna BURUNSUZ

Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, II. Blok, 07058, Antalya, Turkey

ÖZET

Bu çalışma, Antalya İli’nde örtü altı domates üretiminin en yoğun olarak yapıldığı ilçelerden biri olan Serik İlçesi’ndeki domates seralarında görülen yabancı otların yaygınlık ve yoğunluklarının belirlenmesi amacıyla 2016-2017 üretim sezonunda survey çalışmaları şeklinde yürütülmüştür. Bu amaçla domates üretiminin en yoğun olduğu 7 köyde ve toplam 53 serada gözlem yapılmış, yabancı ot türleri ve tür bazında kaplama alanları ve yoğunlukları kaydedilmiştir. Yapılan gözlemler sonucunda, biri cins, 29’u tür düzeyinde toplam 30 takson belirlenmiştir. Belirlenen türler arasında rastlama sıklığı en yüksek yabancı otların sırasıyla Convolvulus arvensis (% 84.9), Chenopodium album (% 83) ve Malva sylvestris (% 79.2) olduğu görülmüştür. Yoğunluk ve kaplama alanı bakımından ilk sırayı C. album (0.81 adet/m2 – % 1.58) alırken, bunu yoğunluk bakımından Trifolium spp. (0.66 adet/m2), kaplama alanı bakımından ise M. sylvestris (% 1.40) takip etmiştir. Serik İlçesi genelinde domates seralarındaki yabancı otların genel kaplama alanı ortalama % 11.2 olarak belirlenirken, ortalama genel yoğunluk ise 3.52 adet/m2 olarak tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, domates seralarındaki yabancı ot varlığının çok yüksek olmamakla birlikte %10’luk kaplama alanı eşiğinin üstünde bir değere sahip olduğu görülmektedir. Seraların nispeten küçük olması ve üreticiler tarafından gerek elle toplama, gerekse çapa yoluyla yabancı otların kontrol altına alınması nedeniyle yabancı otların büyük bir problem haline gelmesi engellenmektedir. Yapılan gözlemler ve üreticilerle yapılan ikili görüşmeler neticesinde, mücadelesi en zor olan türün topalak (Cyperus rotundus) olduğu belirlenmiştir. Bunun dışında, yapılan surveylerde domatesin önemli bir paraziti olan canavar otuna (Phelipanche spp.) Serik ilçesinde rastlanmamıştır.

Anahtar Kelimeler: Antalya, domates, yabancı ot, survey

DETERMINATION OF OBSERVATION FREQUENCY AND DENSITY OF WEED SPECIES IN TOMATO GREENHOUSES OF SERIK (ANTALYA) DISTRICT

ABSTRACT

This study was carried out as survey studies in 2016-2017 production season in order to determine weed species, their observation frequencies and densities in tomato greenhouses in Serik District where is one of the most dense tomato growing district in Antalya Province. For this purpose, the observations were made in the 7 villages where have the most dense tomato production potency and totally 53 greenhouses. The weed species and their coverage and densities were recorded in the greenhouses. According to the observations; A total of 30 taxa were determined that one of them is a genus, 29 are species level. In the all species, Convolvulus arvensis (84.9%), Chenopodium album (83%) and Malva sylvestris (79.2%) were identified as the most common species respectively. According to density and coverage of the weed species, C. album (0.81 plant/m2 – 1.58%) took the first place. Trifolium spp. (0.66 plant/m2) followed this species according to density and M. sylvestris (1.40%) followed it in terms of coverage. In all Serik District, while the average coverage of the weeds in tomato greenhouses was determined as 11.2%, the average density was determined as 3.52 plant / m2. When the results of the study are evaluated in general, it is seen that the presence of weed in tomato greenhouses has a value above the threshold of 10% although it is not very high. Due to the fact that greenhouses are relatively small and the weeds are taken under control by both hand-weeding and hoeing by the producers, weeds are prevented from becoming a big problem. As a result of the observations and the bilateral meetings with the farmers, it was determined that the purple nutsedge (Cyperus rotundus) is the most difficult species for control. In addition, in the surveys, it was not found in the Serik district of the broomrapes (Phelipanche spp.), which is an important parasite of tomato.

Keywords: Antalya, tomato, weed, survey

pdf1

İndir / download





OT İLAÇLARINA (HERBİSİT) KARŞI DİRENÇ OLUŞUMU VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

15 11 2018

17 Nisan 2010

Yasin Emre KİTİŞ 1            Engin YÜCEL 2

1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ISPARTA

2 Harran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, ŞANLIURFA

Tarım alanlarını genişletmenin zor olduğu günümüz koşullarında, birim alandan elde edilen ürünün kalite ve miktarını artırmak, bunu yaparken de tarımın sürdürülebilirliğini göz önünde bulundurmak, artan dünya nüfusunun beslenmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun için yetiştiricilikte uygulamaya konulan yeni tekniklerin yanı sıra kültür bitkilerinde önemli verim kayıplarına sebep olan hastalık, böcek ve yabancı otların mücadelesinde de önemli adımlar atılmıştır. Ancak söz konusu zararlıların mücadelesinde, özellikle entensif tarım yapılan alanlarda, uygulamasının kolay olması, kısa sürede etki göstermesi ve diğer yöntemlere göre ucuz olması nedeniyle daha çok kimyasal mücadele metotları tercih edilmektedir. Bu da yoğun pestisit kullanımına bağlı olarak, toprakta, suda ve gıda maddelerinde kalıntı sorunu oluşması, hedef dışı organizmaların olumsuz yönde etkilenmesi, çevre kirliliğinin artması ve segetal florada değişikliklerin meydana gelmesi gibi, gerek çevre, gerekse insan sağlığı bakımından çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bunlara ek olarak, zararlı gruplarının pestisitlere karşı direnç kazanması, son yıllarda karşımıza çıkan önemli problemlerden biridir.

Tarım ilaçlarının kullanımı 1940’lardan sonra oldukça hızlı bir şekilde artmış ve geliştirilen yeni tarım teknikleri ile birlikte, iş gücünün pahalılaşması tarım ilaçları arasında herbisitlerin daha fazla kullanılmasına neden olmuştur. Nitekim bugün tüm dünyada kullanılan pestisitlerin %43’ünü herbisitler oluşturmaktadır (Hopkins, 1989). Bu da yabancı otların herbisitlere karşı göstermiş olduğu dayanıklılıkta önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Yabancı otların herbisitlere karşı oluşturduğu direnç ya da dayanıklılık; bir bitkinin değişik kimyasal sınıflardan herbisitlere, sahip olduğu genetik özellikler sayesinde karşı koyabilme özelliği olarak tanımlanır. Bu iki şekilde oluşur. Birincisi, o kimyasal gruba dayanıklılığı sağlayan gen ya da gen gruplarına daha önceden sahip olan bitkilerin aynı türe ait populasyon içerisinde doğal seleksiyon yoluyla baskın hale gelmesi şeklindedir. İkincisi ise, aşırı ve sık herbisit kullanımına bağlı olarak, bitkilerde meydana gelen mutasyonlar sonucu ortaya çıkar (Anonim, 2002). Bir bitki herbisitlere karşı 3 şekilde dayanıklılık gösterir; birincisi, bitki, herbisitin etkili olduğu hedef enzimi daha fazla miktarda üretir. İkincisi, bitki bünyesi içerisinde herbisitin etkili olduğu enzimin yerine aynı görevi yapan farklı bir enzim sentezlenir. Üçüncüsü ise, bitki metabolizma faliyetlerini artırarak, bünyesinde bulunan herbisiti detoksifiye eder (Moss, 2002). Her üç etki mekanizması da yukarıda bahsedildiği üzere bitkide daha önceden var olan ya da daha sonra mutasyonlar sonucu ortaya çıkan gen ya da gen grupları tarafından gerçekleştirilir.

Bugün tüm dünyada 115’i çift çenekli, 80’i tek çenekli olmak üzere toplam 195 yabancı ot türünde dayanıklılık tespit edilmiştir (Anonim, 2010). Dayanıklı yabancı ot türleri en fazla, başta buğday olmak üzere, arpa, mısır, çeltik ve soya fasulyesi gibi tarla bitkileri içerisinde görülmektedir (Heap ve LeBaron, 2001). Dünyada dayanıklılık probleminin en fazla görüldüğü ülkelere baktığımızda, A.B.D., Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya gibi entensif tarım yapılan ve yoğun tarım ilacı kullanan ülkelerin başı çektiğini görmekteyiz. Ülkemizde ise şu ana kadar 4 yabancı ot türünde dayanıklılık tespit edilmiştir. Tespit edilen türlerin hepsi Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında rapor edilmiştir (Uludağ ve ark., 2001; Uludağ ve ark., 2003; Yücel, 2004; Avcı ve ark., 2009). Dikkat edileceği üzere, ülkemizde saptanan dayanıklı yabancı ot türleri, herbisit kullanımının en yoğun olduğu bölgelerden biri olan Çukurova Bölgesi’nde saptanmıştır. Ülkemizde herbisitlere karşı direnç geliştirmiş yabancı ot türünün maalesef daha fazla sayıda olduğu tahmin edilmektedir. Ancak şu ana kadar bunları belirleyecek sayıda çalışma yapılmadığı gibi, bu konuda yetişmiş eleman sayısı da çok azdır.

Herbisitlere karşı dayanıklılığın oluşmasındaki en büyük faktör, özellikle monokültür tarım yapılan alanlarda aynı herbisitin ya da aynı etki mekanizmasına sahip herbisitlerin sık ve arka arkaya kullanılmasıdır (Moss, 2002). Bu nedenle dayanıklılığın önlenmesindeki en önemli hususlardan biri, etki mekanizması farklı herbisitleri rotasyona sokmaktır. Aynı etki mekanizmasına sahip herbisitler aynı alanda en fazla 2 kez araka arkaya uygulanmalıdır. Herbisitlere karşı dayanıklılığın önlenmesinde dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir nokta kültür bitkilerine ekim nöbeti uygulamaktır. Aynı alanda yetiştirilen kültür bitkisinin değişmesiyle, o kültür bitkisine ait yabancı ot populasyonu, bunlara karşı kullanılan herbisitler ve uygulanan kültürel işlemler de değişecektir. Böylece bir alana belirli bir yabancı ot grubunun yerleşmesi ve bunlara karşı devamlı aynı herbisitlerin kullanılması engellenmiş olacaktır. Bunun yanı sıra zorunlu olmadıkça herbisitler kullanılmamalı ve uygun olan yerlerde mekanik yabancı ot kontrol yöntemleri ile herbisitler kombine edilerek, ilaç kullanımı azaltılmalıdır. Herbisitlere karşı dayanıklılığın engellenmesi ile ilgili yukarda bahsedilen önlemlere ek olarak şunlar söylenebilir: Minimum doz çalışmaları yapılarak, herbisitlerin etkili oldukları minimum uygulama dozları tespit edilmelidir. Yabancı otların ekonomik zarar eşikleri belirlenmeli ve herbisitler bu eşikler baz alınarak uygulanmalıdır. Kritik periyot çalışmaları yapılarak, sadece gerekli olduğu dönemde herbisit uygulaması yapılmalıdır. Toprak işleme ve hasat ekipmanlarının tarlalardan çıkarılmadan önce temizlenmesi ile de dayanıklı yabancı ot tohumlarının yayılması büyük ölçüde engellenebilir.

Dayanıklılığın erken dönemde fark edilmesi ve önlem alınması da dayanıklılığın gelişmesini önlemede oldukça önemlidir. Herhangi bir yabancı ot türünün bir herbisit ya da herbisit grubuna karşı dayanıklılık oluşturduğu pratikte şu şekilde anlaşılabilir: İlaçlama esnasında bir uygulama hatası yapılmamış ise, aynı tarlada aynı türe ait yabancı otlardan bir kısmı herbisit uygulaması sonucu ölmüş, diğer bir kısmı hala canlı ise, muhtemelen canlı kalan bitkilerde bir dayanıklılık söz konusudur. Eğer böyle bir durum söz konusu ise, dayanıklı birey sayısının daha fazla artmaması için yukarıda bahsedilen önlemlere dikkatle uyulmalı ve canlı kalan yabancı otlar başka yöntemler kullanılarak, tohum bağlamadan en kısa zamanda yok edilmelidir. Ancak bu şekilde olası bir dayanıklılığın önüne geçilebilir. Bunun için de herbisit uygulamalarını takiben sık aralıklarla arazi gözlemlerinin yapılması dayanıklılığın erken dönemde tespiti açısından oldukça önemlidir.

Unutulmamalıdır ki dayanıklılık bir kez oluşmuşsa bunu geriye döndürmek mümkün değildir ve aynı herbisitiler yoğun ve sık kullanılmaya devam edildikçe dayanıklı bireylerin sayısı katlanarak artacak, önce tarlalara sonra bölgeye hakim olacaktır. Geniş alanlarda ve bazı kültürlerde herbisitlere alternatif bir kontrol yönteminin şu an için olmadığı, etki mekanizması farklı yeni bir herbisit keşfetmenin çok zor olduğu, dayanıklı türlerden akraba türlere gen kaçışlarının olduğu ve bu yabancı otlara ait tohumların toprakta yıllarca canlı kaldığı düşünülürse, bir süre sonra baş edilemez süper yabancı otların ortama hakim olması kaçınılmaz olacaktır.

KAYNAKLAR
Anonim, 2002. HRAC (Herbicide Resistance Action Committee) Web Sitesi. http://www.hracglobal.com
Anonim, 2010. http://www.weedscience.org/In.asp
Avcı, Ç., Bozdoğan, O., Uygur, F.N., 2009. Çukurova Bölgesi buğday ekim alanlarında görülen önemli yabancı otların buğday herbisitlerine karşı dayanıklılığının araştırılması. Türkiye III. Bitki Koruma Kongresi, Van, 292.s.
Heap, I. ve LeBaron, H., 2001. Introduction and Overiew of Resistanace. In: Herbicide Resistance and World Grains (S.B. Powles and D.L. Shaner, Editors), pp. 1-22, New York, USA, CRC Press, 308p.
Hopkins, W.L., 1989. A global evaluation of new herbicide activity: 1984-1988 It is changing dynamics and look at it’s future direction. BCPC, Weeds 1: 231-236.
Moss, S.R., 2002. Herbicide Resistant Weeds. Weed Management Handbook, 225-252 s.
Uludağ, A., Nemli, Y., Rubin, B., 2001. Yabani Yulafta (Avena sterilis L.) Cladinofopa Dayanıklılık Üzerine Çalışmalar. Türkiye III. Herboloji Kongresi Bildiri Özetleri, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Ankara.
Uludağ, A., Temel, N., Nemli, Y., 2003. APP-resistant Black Grass (Alopecurus myosuroides) in Turkey. Proceedings of 7th EWRS Mediterranean Symposium, Adana / Turkey
Yücel, E., 2004. Çukurova Bölgesi Buğday Ekim Alanlarında Sorun Olan Kısır Yabani Yulaf (Avena sterilis L.)’ın Bazı Herbisitlere Karşı Ortaya Çıkan Dayanıklılık Sorunlarının Araştırılması. Çukurova Üni. Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi, Adana, 67 s.

KAYNAK: KİTİŞ Y.E., YÜCEL E., 2010. Ot İlaçlarına (Herbisit) Karşı Direnç Oluşumu ve Alınması Gereken Önlemler. Ekoloji Magazin, Sayı: 27, 84-89 s.

pdf1

İndir / download





The weed species determined in apple orchards wheat and tomato fields in Isparta province and their some botanical features

13 11 2018

Yasin Emre KİTİŞ (1)        Hasan ÖZÇELİK (2)

(1) Cukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Adana

(2) Suleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü,  Isparta

pdf1

İndir / download





INVESTIGATION OF THE EFFECTS OF DIFFIRENT COLORED PLASTIC MULCH APPLICATIONS ON WEED CONTROL IN TOMATO CULTIVATION

2 11 2018

SUMMARY

This study was conducted for determine of different colored plastic mulch covers on weed control. In the experiment, five different colored (blue, green, red, clear and black) polyethylene mulch covers with 20 μm thickness were compared with unmulched control. In the experimental area, a total of 15 weed species belonging to 8 different families were identified. These included 1 monocotyledoneous and 7 dicotyledoneous families. Most dominant species are henbit (Lamium amplexicaule L.), common purslane (Portulaca oleracea L.), field bindweed (Convolvulus arvensis L.) and redroot pigweed (Amaranthus retroflexus L.) in identified species. All mulch applications suppressed growing of the weeds. However the best weed control was obtained by the black mulch application. Black-colored mulch reduced the weed density and weed coverage at the rate of 95.43 % and 97.08 % respectively at the end of the experiment compared to control. All of the different colored mulch covers increased soil temperature than unmulched control. But the highest increase of soil temperature was determined at the clear mulch treatment.

 Key Words : Coloured mulch, control, tomato, weed

DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI RENKTE PLASTİK MALÇ UYGULAMALARININ YABANCI OT KONTROLÜNE ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

ÖZET

 Bu çalışma, açıkta domates yetiştiriciliğinde farklı renkteki plastik malç örtülerinin yabancı ot kontrolüne etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Denemede 20 μm kalınlığında mavi, yeşil, kırmızı, şeffaf ve siyah olmak üzere beş farklı renkte polietilen malç örtüsü malçsız kontrole göre kıyaslanmıştır. Deneme alanında 1 monokotiledon ve 7 dikotiledon olmak üzere 8 familyaya ait toplam 15 yabancı ot türü tespit edilmiştir. Tespit edilen türler içerisinde en baskın olanları; ballıbaba (Lamium amplexicaule L.), semizotu (Portulaca oleracea L.), tarla sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.) ve kırmızı köklü tilki kuyruğu (Amaranthus retroflexus L.)’dur. Tüm malç uygulamaları yabancı otların gelişimini baskı altına almıştır. Ancak en iyi yabancı ot kontrolü siyah malç uygulamasından elde edilmiştir. Siyah renkli malç deneme sonunda kontrole oranla yabancı ot sayısını % 95.43, yabancı ot kaplama alanını % 97.08 oranında azaltmıştır. Farklı renkteki malç örtülerinin hepsi toprak sıcaklığını malçsız kontrole göre artırmıştır. Ancak toprak sıcaklığındaki en yüksek artış şeffaf malç uygulamasında saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler : Domates, mücadele, renkli malç, yabancı ot

pdf1

İndir / download





Determination of The Weed Species, Their Observation Frequencies and Densities, in Tomato Fields in Isparta Province of Turkey

2 11 2018

Abstract 

The study was carried out to determine the weed species, their observation frequency, density and ground covers in tomato fields in Isparta province of Turkey in 2000 and 2001. Surveys were done in 154 tomato fields. On each field, four 1 m2 areas were observed weeds within these areas were identified and counted. The frequency and density of weed species were then calculated. As a result of the survey in tomato fields, a total of 167 weed species belonging to 33 different families were identified. These  included 1 cryptogame, 1 monocotyledoneous and 31 dicotyledoneous species. Among the weed species recorded Amaranthus retroflexus L. was defined as the most common species with a frequency of 94.81 %, followed by Chenopodium album L. and Convolvulus arvensis L. with a frequency of 77.19 % and 56.14 % respectively.

Keywords : Weed, tomato, survey, Isparta

Isparta ili domates ekim alanlarındaki yabancı otların, yaygınlık ve yoğunluklarının saptanması

Özet 

Çalışma Isparta ili domates ekim alanlarındaki yabancı otların, rastlama sıklıklarının, yoğunluklarının ve kaplama alanlarının belirlenmesi amacıyla 2000 ve 2001 yıllarında yürütülmüştür. İlçe bazında ekim alanları dikkate alınarak ve bölgeyi temsil edecek şekilde seçilen toplam 154 domates ekim alanında survey yapılmıştır. Her tarlada, o tarlayı temsil edecek şekilde 4 kez 1m2’lik çerçeve kullanılarak, yabancı otlar sayılmış, m2’deki yoğunlukları ve kaplama alanları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda Isparta ili domates ekim alanlarında 1 tohumsuz, 1 tek çenekli (monokotiledon) ve 31 çift çenekli (dikotiledon) olmak üzere 33 familyaya ait toplam 167 yabancı ot türü saptanmıştır. Bu türlerden Amaranthus retroflexus L. % 94.81’lik rastlama sıklığı ile en çok rastlanan yabancı ot türü olurken, % 90.91 rastlama sıklığı ile Chenopodium album L. 2. ve % 75.97 rastalama sıklığı ile Convolvulus arvensis L. 3. sırada yer almıştır.

Anahtar Kelimeler : Yabancı ot, domates, Isparta

pdf1

İndir / download





Medicinal usage of some important weed species in Turkey

19 04 2017

Yasin Emre Kitiş1,     Fatma Selçuk1,     Gülcan Öztürk1

1Akdeniz University, Agricultural Faculty, Plant Protection Department, Antalya, Turkey

The use of plants for treatment is as old as human history. According to report of the World Health Organization, there are around 20,000 plant species used for medical purposes in the world. But the estimated number is more. One of these plant groups used for medical purposes is the weeds. In this study, some important weed species used for medicinal purposes, their characteristics and usage are compiled from various literatures. Weeds are accepted as an obstacle for human activities that mainly for crop production, but it would be wrong to regard this group of plants as completely harmful. One of the main usages of the weeds is traditional medicinal therapy especially in small villages from past to today. Although, there are many weeds species which are used for treatment, some of them are very harmful for crops but at the same time have high therapeutic effects. Shepherd’s purse (Capsella bursa-pastoris (L.) Medik.), common cichory (Cichorium intybus L.), field bindweed (Convolvulus arvensis L.), purple nutsedge (Cyperus rotundus L.), couch grass (Elymus repens (L.) Gould.), common mallow (Malva sylvestris L.), chamomile (Matricaria chamomilla L.), common poppy (Papaver rhoeas L.), plantains (Plantago spp.), red sorrel (Rumex acetocella L.), wild mustard (Sinapis arvensis L.), common dandelion (Taraxacum officinale (L.) Weber), puncture vine (Tribulus terrestris L.) and common nettle (Urtica dioica L.) can be given example. These weed species are mainly used as diuretic, restorative, sedative, expectorant and digestive. Empiric traditional application in humans of these weed species is supported by pharmacological investigations. But it should not be forgotten that such plants are usually poisonous. Therefore, such plants should be used for doctor’s supervision.

Keywords: Empiric herbal treatment, traditional therapy, weeds

Kaynak: KİTİŞ, Y.E., SELÇUK, F., ÖZTÜRK, G., 2017. Medicinal usage of some important weed species in Turkey. International Symposium on Biodiversity and Edible Wild Species. 3-5 April 2017, Antalya, 115 pp.

İndir / download





Denizli ili dane mısır yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesiyle ilgili karşılaşılan sorunların anket yoluyla belirlenmesi

19 04 2017

Yasin Emre KİTİŞ1, Yasin KILIÇ2

1Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Antalya, Türkiye

 emrekitis@akdeniz.edu.tr

2Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Isparta, Türkiye

Özet

Mısır (Zea mays L.) gerek dünyada gerekse ülkemizde buğdaydan sonra en fazla üretilen tahıl grubunu oluşturmaktadır. Bu yoğun üretime paralel olarak tarımsal açıdan zararlı etmenlerin yoğunluğu da artmaktadır. Mısır üretimini sınırlayan bu zararlı gruplardan biri de yabancı otlardır. Yabancı otlar mısır bitkisiyle rekabete girerek doğrudan verimi azaltmakla kalmayıp, bir takım hastalık ve böceklere de konukçuluk etmek suretiyle ayrıca zarar vermektedir. Bu çalışma Denizli ilinde yetiştirilen önemli kültür bitkilerinden biri olan mısırda, sorun olan yabancı otların mücadelesi ve karşılaşılan sorunların belirlenmesi amacıyla üreticilerle birebir yapılan anket çalışması şeklinde yürütülmüştür. Anket yapılacak kişi sayısı, mısır üretiminin en fazla yapıldığı ilçelerdeki ekim alanı miktarları dikkate alınarak tartılı ortalama yöntemine göre belirlenmiştir. Buna göre; Denizli Merkez ilçede 50, Sarayköy ilçesinde 25, Çal ilçesinde 15, Acıpayam, Akköy ve Çameli ilçelerinde 10 olmak üzere toplam 120 çiftçi ile anket çalışması yapılmıştır. Toplam 32 sorunun sorulduğu çalışmada, seçeneklere verilen cevaplar oransal olarak dağıtılarak değerlendirilmiştir. Yapılan anket çalışması sonucunda; üreticilerin büyük bölümünün (%78) 50-200 da alanda mısır üretimi yaptığı ve yaklaşık yarısının (%49) mısır yetiştiriciliğinde karşılaşılan bitki koruma sorunlarından en önemlisinin yabancı otlar olduğunu belirtmiştir. Üreticilerin %97’sinin yabancı otlarla mücadelede kimyasal ilaçları tercih ettiği ve %89’nun çıkış sonrası herbisitleri kullandıkları belirlenmiştir. Üreticilerin hiçbiri herbisitleri başka ilaçlarla ya da gübrelerle karıştırmamaktadır. İlaçlamaların genellikle (%82) sabah saatlerinde yapıldığı beyan edilmiştir. Üreticilerin %89’u yabancı otlara karşı yapılan ilaçlı mücadeleden bekledikleri faydayı gördüklerini ifade etmiştir. Üreticilerin %84’ü herbisitlerin pahalı olmadığını düşünmekte ve %98’i herbisit uygulamasının bir sezondaki toplam masraf içinde %10’u geçmediğini belirtmektedir. Üreticilerin tamamı tarım ilaçlarının sağlık açısından bir tehdit olduğunu düşünmekte fakat %73’ü ilaçlama esnasında hiçbir koruyucu önlem almamaktadır. %16’sı sadece maske, %6’sı sadece eldiven, %2’si maske ve eldiven, %1’i maske ve gözlük, %1’nin sadece gözlük kullandığı, hepsini birden kullanan üretici oranının ise %1 olduğu belirlenmiştir. Üreticilerin %55’inin boş ilaç kutularını, ilacın hazırlandığı yerde bıraktığı, %43’nün çöpe attığı, ancak %1’nin ise yakarak imha ettiği anlaşılmıştır. Üreticilerin %98’i herbisitlerden dolayı münavebe bitkisinde herhangi bir fitotoksite olmadığını ifade etmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mısır bitkisi, yabancı ot, mücadele, herbisit

Kaynak : KİTİŞ, Y.E., KILINÇ, Y., 2016. Denizli ili dane mısır yetiştiriciliğinde yabancı ot mücadelesiyle ilgili karşılaşılan sorunların anket yoluyla belirlenmesi. 1st International Mediterranean Science and Engineering Congress, October 26-28, 2016, Adana/Turkey, 3980 pp.

İndir / download





Allelopathic effects of some essential plant oils on germination of some weed species

19 04 2017

Yasin Emre KİTİŞ1, Nadide GÖNENÇ2

1Akdeniz University Agricultural Faculty Plant Protection Department, Antalya, Turkey; emrekitis@akdeniz.edu.tr

2Suleyman Demirel University Agricultural Faculty Plant Protection Department, Isparta, Turkey

Abstract

Weeds are problem in many crops and they cause important yield and quality loss. To control weeds herbicides are used commonly. But the herbicides cause serious problems for human health and environment. Because of this, alternative weed control methods to chemical control are investigated. One of these methods is using natural allelochemicals instead of synthetic herbicides.  In this study, allelopathic effects of essential plant oils belonging to different plant species on seed germination of Vicia sativa (common vetch), Amaranthus retroflexus (redroot pigweed), Portulaca oleracea (purslane) and Lolium perenne (perennial rye grass) were investigated. For this purpose, four different plant species Pelargonium graveolens (rose geranium), Melaleuca alternifolia (tea-tree), Vitex agnus-castus (vitex) and Lavandula stoechas (topped lavender)’s oils obtained by steam distillation methods were applied at various doses on seeds of these four weed species. Twenty-five seeds for common vetch and a hundred seeds for others put into each nine cm diameter sterile petri dishes.  Three different doses (0, 5µℓ, 10µℓ and 15µℓ) of plant oils were mixed with ten ml pure water and applied to petri dishes. Seeds of V. sativa and L. perenne left to germinate at 22 °C and seeds of A. retroflexus and P. oleracea left to germinate at 30 °C. The seeds were counted on 3rd, 5th, 7th, 10th, 14th and 19th days from the beginning of the experiment and when their radicula length reached to 0,5 cm, accepted as germinated. The all essential oils used in the experiment effectively reduced germination ratio of A. retroflexus and L. perenne. The effect of plant oils on V. sativa and P. oleracea was found very low. L. perenne was determined to be more sensitive to plant oils than others. The most effective plant oil was found tea-tree oil. The essential oil of M. alternifolia reduced seed germination of L. perenne by 34%, 84% and 87% at the rate of 5µℓ, 10µℓ and 15µℓ, respectively. The second most effective plant oil was found rose geranium oil. This essential oil more reduced seed germination of L. perenne than others and inhibition of germination occurred by 36%, %74 and 85% at the rate of 5µℓ, 10µℓ and 15µℓ, respectively. The inhibition effects of topped lavender and vitex’s oil were found lower. Although vitex oil reduced germination ratio of A. retroflexus by 41% at the highest dose (15µℓ). When all the results are evaluated in general, tea-tree and rose geranium oils were found the most effective essential oils among the tested plants for redroot pigweed and perennial rye grass. The essential oils of these species can be used in practice. The results should be supported by field study.

Keywords: Allelopathy, alternative control, essential oil, germination

Kaynak: KİTİŞ, Y.E., GÖNENÇ, N., 2016. Allelopathic effects of some essential plant oils on germination of some weed species. 1st International Mediterranean Science and Engineering Congress, October 26-28, 2016, Adana/Turkey, 3741 pp.

İndir / download





Adi Fiğin (Vicia sativa L.) Bazı Yabancı Otların Çimlenmesi ve Gelişmesi Üzerine Allelopatik Etkileri

19 04 2017

Allelopathic Effects of Common Vetch (Vicia sativa L.) on Germination and
Development of Some Weed Species

Kaynak: KİTİŞ, Y.E., KOLÖREN, O., UYGUR, F.N., 2016. Adi Fiğin (Vicia sativa L.) Bazı Yabancı Otların Çimlenmesi ve Gelişmesi Üzerine Allelopatik Etkileri. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 25(1): 100-106.

İndir / download